ŞİMDİKİ ZAMANIN HÜZNÜ



 I.

Saat kadranında iki tane kol bulunur. Biri kısa olup yavaş hareket eden "akrep", diğeri uzun olup hızlı hareket eden "yelkovan". Aslında akrep saatte gelecek zamanı sembolize eder; yelkovan ise geçmiş zamanı. Bunu biraz da tavşan ve kaplumbağa meseline benzetebiliriz: Yavaş hareket eden kaplumbağa kazanması imkansız (gibi) görünen bir yarışta kendisinden kat kat hızlı olan tavşana meydan okur. Kendine güvenen tavşan sonunda kibrine yenilir ve yarışı kaplumbağa kazanır. Daha yavaş da olsa kaplumbağa hep tavşandan öndedir. Tıpkı akrep ve yelkovan gibidirler onlar. Akrep her zaman yelkovandan önde oluşu ve girilecek olan saat dilimini göstermesi açısından gelecek zamandır. Yelkovan ise, daha hızlı olmasına rağmen hep akrebin arkasında kalır ve bu özelliği ile geride bırakılan zamanı sembolize eder. Bu, geçmişi geride bırakmadan geleceğe adım atılamayacağını gösterir bize. Zamanın içinde yaşanılan farklı dilimlerden oluştuğunu gösterir, ya da bizim onu bu şekilde kategorize ettiğimizi. Ancak saat kadranında adı sanı bilinmeyen ve anılmayan, hatta görmezden gelinen, akrepten de yelkovandan da hızlı hareket eden üçüncü bir kol daha vardır ki, o da saatin saniyesini gösterir. İşte o da şimdiki zamandır. O kadar hızlı döner ki, bir günde 86400 kez tur atar saatin kadranında! Buna rağmen zamanı isimlendiren akrep ve yelkovandır; yani geçmiş ve gelecektir. Geçmişi yad edip, geleceğe dair planlar kurarken biz, "şimdi" o kadar çabuk geçer işte. Şimdi dediğimiz şey ise, hayatın ta kendisidir...
Çünkü hareketini gözlerimizle takip edebildiğimiz tek kol saatte, işte o saniye'dir...

II.

Dijital saatler mi?
Yabancılaşma daha adında başlar, teknolojinin bütün o soğukluğunu yansıtırlar. İşte onlar hayatımızın nasıl anlamsızlaştırıldığının kanıtıdır. Onda gördüğümüz zaman değildir, sadece rakamlardır; sadece içinde bulunduğumuz "an"ı gösterir. Geçmişinden ve geleceğinden soyutlanmış bir "şimdi"dir onda gördüğümüz. Bizi var eden, kişiliğimizi oluşturan geçmişimizi yok sayar, oysa anı'lardan soyutlanmış bir an hayatımızın en anlamsız noktasıdır. Hayata/ yaşama dair gelecek hayalleri kurmamızı da engeller dijital saatler. Çünkü ona baktığımızda geleceğimizi işaret eden bir akrep yoktur. Her şeyin, birimi farklı sayısal değerlere indirgendiği hayatımız da, geleceğimiz de hızlı hızlı akıp giden rakamlardan ibarettir sadece.
Oysa, sadece farkında bile olamadığımız bir şimdi'dir o ve göz açıp kapayıncaya kadar geçer...


Yorumlar

Popüler Yayınlar