DEĞİŞİMSİZLİĞİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Üstteki üç resim o büyük piramitleri yapan Mısırlılar'ın 3000 yıllık heykel gelişimi; alttaki üç resim ise taşı yontmasını Mısırlılar'dan öğrenen Yunanlar'ın sadece 500 yılda heykeli getirdikleri durum (sol baştakiler Arkaik, diğer ikisi Hellenistik). 3000 yıl boyunca heykelde teknik ve de figüratif olarak gram ilerleme yapamayan Mısırlılar'dan heykel yontmayı öğrenen Yunanlılar onu 500 yılda en mükemmel hale getiriyorlar. İşte bugün de bu coğrafyada olan budur! Antik Mısır'da görülen o katı yobazlık (kültürel anlamda gelişime kapalılık) bugün hala devam ediyor. Sözde bilimin öncüsü olarak gösterilmeye çalışılan Araplar, bugün kurallarını kendi toplum yapılarının belirlediği bir kitapla aynı katılığı sürdürüyorlar. Acaba zamanında İskenderiye Kütüphanesi gibi bir kaynak ellerinin altında olmasaydı bu "öncülük" olur muydu? Ancak öncü olmak da yetmiyor bu işte, bugün sözde öncüsü oldukları Avrupa bilimi Mars'a gitme planları yaparken kendileri çölün kumları arasına gömülmekle meşguller. Ayrıca o "bilimin öncüsü Araplar"ın çoğu Türk ya da Farisi, ama Müslüman oldukları için siz onları Arap sanıyorsunuz. Diğer taraftan "büyük İslam alimi Gazzali" o öncü Arap bilim adamlarının çoğunu -belirli nedenlerle, belirli noktalarda- kafir olarak tanımlar. Önemli olan öncü olmak değil, öncülüğü devam ettirmek; bin yıl önce yaşanan 300 yıllık parlak bir dönemi (Endülüs), bin yıldır Araplar bilimin öncüsü diyerek ama Avrupalı'nın bilimini kullanarak geçirmek biraz kendini kandırmak. Biz doğu olarak sadece tekerleği buluruz; tekerleği kullanıp çark, değirmen, araba, vinç vs. yapmak sadece Avrupalı'nın (batının) aklına gelir, o kadar! Doğu toplumlarının çakılı kaldıkları o katı yobazlık onları her alanda geri bırakmaktadır; çünkü bilimi ve kitap okumayı sadece Kuran'ı okumak -veya başka bir kutsal kitabı- sanmaktadırlar.

İşte 10 Kasım 1938'de ölen Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'yu ve Türk toplumunu 5000 yıllık bu bataktan kurtarmak, çıkarmak istedi. Ortadoğu toplumlarının 5000 yılda yapamayıp, Yunan'ın 500 yılda yaptığını Atatürk 10 yıl gibi kısa bir sürede yapmaya çalıştı. Bunun için ne gerekiyorsa yaptı. Ama bugün hala, aynı Kitap söylemleriyle Türkiye 5000 yıllık o sabit fikire geri sokulmaya çalışılıyor, bugün hala o "aydınlık fikir" yok edilmeye çalışılıyor.

Bugün aynı aydınlık, geleceğe taşınmak zorundadır. Üzerimize çökertilen karanlığa rağmen...